Son Dakika

DANIŞTAY KARARLARI

4. Daire 1998/2139 E., 1999/833 K.

  • SAHTE FATURA DÜZENLEME

 

  • 213 S. VERGİ USUL KANUNU [ Madde 74 ]
  • 213 S. VERGİ USUL KANUNU [ Madde 75 ]

"İçtihat Metni"

Temyiz Eden: ... Krom Çelik Sanayi Ticaret Limited Şirketi

Karşı Taraf: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti :Mali polis tarafından sahte fatura düzenlediği belirlenen şahsın, davacı şirket adına fatura düzenlediğinin tesbiti üzerine 1991 yılı işlemlerinin incelenmesi için defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilememesi nedeniyle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden kurumlar vergisi salınmış, fon hesaplanmış, kaçakçılık cezaları kesilmiştir. İstanbul 2. Vergi Mahkemesi, 25.3.1998 gün ve E:1997/1276, K:1998/361 sayılı kararıyla: davacı şirket adına fatura düzenleyen şahsın mal ve hizmet vermeden, komisyon karşılığı fatura düzenlendiğini ifade ettiği, faturada şekil şartlarının yerine getirilmiş olmasının, içeriğinin doğru olduğu anlamına gelmeyeceği, re'sen takdir yoluna gidilmesinin yasaya uygun bulunduğu Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14 üncü maddesinde, karşılıksız ve ticari faaliyetti olmayan bir kişiden alınan faturanın gider olarak indirilebildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı şirket, faturanın gerçek mal alım karşılığı verildiğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Savcısı Ayfer Özdemir'in Düşüncesi : Davacının 1991 yılı içinde naylon fatura kullandığının, faturayı düzenleyen kışı nezdinde yapılan inceleme sonucu saptandığı gerekçesiyle resen cezan kurumlar vergisi ve fon tarhiyatı yapılmış dava bu işleme karşı açılmıştır.

Vergi mahkemesi; davacıya fatura düzenleyen kişilerin işyerlerinde mali şube polislerince yapılan çırama sonucu düzenlenen tutanakta, bu kişilerin komisyon karşılığı fatura düzenlediklerini ifade ettiklerinin, davacının defter ve belgeleri incelenmek istenmişse de ilgili yazının, işyerinin devamlı kapalı olması nedeniyle tebliğ edilemediğinin anlaşıldığı,'bu durumda resen tarhiyatta isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Dava konusu olayda davacıya komisyon karşılığı fatura düzenlendiğini söyleyen kişi nezdinde tutanak düzenlendiği, 07.10.1991 gün ve 013041 nolu ve KDV dahil 566.784.400 TL. tutarındaki davacı adına kesilmiş faturanın sahte olduğuna karar verildiği ve bu miktar matrah farkı kabul edilerek tarhiyat yapıldığı görülmektedir. Ancak, dosyada bir örneği bulunan faturanın ...'a ait olduğu, adresinin ve vergi numaralarının faturada yazılı olmasına rağmen bu kişi nezdinde karşıt inceleme yapılamadığı, faturanın diğer nüshası ile irsaliyelerinin davacı nezdinde olduğunun tutanakla tespit edildiği, davacının iş kapasitesi de dikkate alınarak fatura tutarı malı alıp kullanacak güçte olup olmadığının araştırılmadığı, yalnızca naylon fatura ticareti yaptığını ifade eden ve alınıp kullanılan faturayla ilişkisi de anlaşılamayan bir kişinin soyut ifadesiyle resen tarhiyata gidildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde isabet görülmemiştir.

Davacının temyiz isteminin kabulüyle vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi Sevil Bozkurt'un Düşüncesi : Somut bir tespit olmaksızın sadece davacı şirket adına fatura düzenleyen şahsın ifadesine dayanılarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı, bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Mali polis tarafından sahte fatura düzenlediği belirlenen şahsın, gerçek mal alım-satımına dayanmaksızın, komisyon karşılığı fatura düzenlediği yolundaki ifadesi esas alınarak, bu şahsın davacı şirket adına düzenlediği faturanın da gerçek olmadığı sonucuna varılmış, işlemlerinin incelenmesi için defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilememesi üzerine takdir komisyonunca fatura bedeli esas alınmak suretiyle belirlenen matrah üzerinden tarhiyat yapılmıştır. Dosyada bulunan sanık ifade tutanağında; davalı şirket yetkilisi, kendilerine fatura düzenlediği ileri sürülen şahsı tanımadığını ve kendisinden mal alımında bulunulmadığını, kayıtları arasında böyle bir fatura olmadığını belirtmiş, aynı tarih ve numaralı fatura ile ...'tan mal alımında bulunulduğunu ifade ederek, faturanın bir örneğini dosyaya eklemiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen usul ve esaslara göre tarhiyat yapılabilmesi için vergiyi doğuran olayın gerçeğe en yakın şekilde ortaya konulması ve bununla ilgili somut kanıtların açıklıkla saptanması zorunludur. Olayda, fatura düzenleyen şahsın ifadesinin tek başına ispatlama vasıtası olarak kullanıldığı, bunun dışında hiç bir inceleme ve araştırma yapılmadan matrah farkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk vergi sisteminde, sadece ifade dışında, olayla ilgili başkaca kanıtlar bulunmadan, varsayıma dayalı olarak tarhiyat yapılması mümkün bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan faturada, mal satan şahsın adresi ve mükellefiyet numarası bulunmakta olup kendi kayıtları arasında sözü edilen faturanın bulunup bulunmadığı araştırılıp, vergi kayıtlan incelenebilecekken, somut bir tespit olmaksızın sadece sahte fatura düzenlediği ileri sürülen şahsın mali polisteki ifadesine dayanılarak varsayımla yapılan tarhiyatta ve mahkemece bu tarhiyata karşı açılan davanın reddinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, yükümlü temyiz isteminin kabulü. İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 25.3.1998 gün ve E:1997/1276, K:1998/361 sayılı kararının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine 5.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

17-02-2017